Ana Sayfa | Hakkımızda | Bize Ulaşın | Üye Ol | Haber Arşivi | Sık Kullanılanlara Ekle
PSİKOLOG VE AİLE DANIŞMANI EMİR EMRE DOĞAN
DANIŞAN YORUMLARI
BİZE ULAŞIN
HİZMETLERİMİZ
PSİKOLOJİK SORUNLAR
 
OKUL FOBİSİ
Okul fobisi yaygın olarak görülen bir durumdur. Okul fobisi olan çocukların anneleri, genellikle çocuklarına karşı aşırı koruyucu ve kollayıcıdır. Çocuğa aşırı düşkündür ve sevgisi aşırı coşkundur. Bu abartılı sevgi ve ilgi gösterileri çocuğa, sevgiye ve ilgiye sahip olmama olasılığını hatırlatır.

Okul fobisi çocukluk ya da ergenlik döneminde görülen bozukluklar arasında, ayrılma kaygısının bir belirtisi olarak gösterilmiştir. Ayrılma kaygısı olan çocuk, evden ve sevdiklerinden ayrılmayla ilgili kaygı duyar. Bu kaygı 4 haftadan fazla sürer. Çocuk, ailesinden ayrıldığında ev hasreti çeker; kaybolmaktan ve bir daha ailesi ile biraraya gelememekten korkar. Okula gitmeyi reddeder. Kaygısını kimi zaman öfke ve depresyon şeklinde ifade eder. Mide ağrıları çeker, uzun süre ağlar. İlerdeki yaşamında, evlenme, taşınma gibi yeni durumlarla başa çıkmakta zorluk çekebilir. Hatta kendi çocuklarının güvenliği ile ilgili aşırı derecede meşgul olabilir.

Okul fobisi yaygın olarak görülen bir durumdur. Okul fobisi olan çocukların anneleri, genellikle çocuklarına karşı aşırı koruyucu ve kollayıcıdır. Çocuğa aşırı düşkündür ve sevgisi aşırı coşkundur. Bu abartılı sevgi ve ilgi gösterileri çocuğa, sevgiye ve ilgiye sahip olmama olasılığını hatırlatır. Sevgi ve ilgi sürekli var gibi görünse de çocuk, iyi bir çocuk olmaması durumunda, annesinin kendisini hala sevip sevmeyeceğinden endişe duyar. Beğenilmeme ve eleştirilmeyle ilgili korkutucu duygular hisseder, bu nedenle okuldaki diğer çocuklar tarafından kolaylıkla incitilebilir bir hale gelir. Daima iyi ve zeki bir çocuk olmaya çalışır; hata yapmamaya olan gayreti, endişe ve tedirginlik yaratır. Birçok çocuk okuldan zevk ve keyif alırken o, okulu ağır ve ciddi bir iş olarak görür.

Okul fobisi olan çocukların okuldan kaçınma davranışları anne babaları tarafından bilinçsizce pekiştiriliyor olabilir. Örneğin, çocuk evden uzaklaşmaya cesaret edemedikçe ve isteksiz davrandıkça, çocuğun evde kalma isteği kolaylıkla kabul edilirse; çocuk okula gittiğinde ders aralarında sıkça ziyaret edilirse, okuldan kaçınma davranışı pekiştirilmiş olur.

Terapist bu durumda anne ile görüşüp ondan, çocuğun okula gitmek için evden ayrıldığı zamanlarda neler hissettiğini anlatmasını isteyebilir. Anne ilk başlarda çocuğun evden çıkmasını sağladığı için mutlu olduğu konusunda ısrar etse de daha sonra çocuğun evden ayrıldığı sırada ortaya çıkan korkularını itiraf etmeye başlayabilir. Bu kaygılar; “Ya düşerse?”, “Ya birisi ona kötü davranırsa ve onu incitirse?” gibi korkular olabilir. Olma olasılığı düşük olan bu ihtimaller üzerinde durularak, olayların nasıl yoktan var edildiği üzerinde tartışılır.

Şayet evlilik ilişkilerinde sorun yaşanıyorsa, yaşamındaki boşluğu çocuklarına karşı abartılı sevgi ve ilgi duyarak gidermeye çalışan bir anne ile karşılaşabiliriz. Bu noktada ana babanın da seanslara katılması gereklidir. Ana babanın ilişkilerinde gözlenen gelişmeler, çocuktaki yaygın kaygı durumunun azalmasına yol açacaktır.

Bu arada çocuk aşama aşama okula maruz bırakılır. Çocukta kaçınma belirtileri güçlense bile, çocuğa sarılarak, rahatlatarak kaygı karşıtı bir durum yaratılmaya çalışılır. Daha sonra çocuk giderek daha çok okula devam ettikçe ödüllendirilmeye başlanır. Bu arada terapist, çocuğun açığa çıkarılan kaygıları, örneğin aşırı mükemmeliyetçiliği ve kabul gereksinimi üzerinde çalışır. Eleştirilmeye karşı aşırı duyarlılığı, en iyi olma isteği, hata yapmaması gerektiğine olan inancı üzerinde durulur. Buradaki amaç, bu inançlarda meydana gelecek değişikliklerin, çocuğun normal şekilde okula devam etmesine dönük diğer çabaları tamamlamasıdır.

Bir çocuk tedaviye yönlendirildiğinde, genellikle buna neden olan bir yetişkindir. Bir çocuğun, psikolojik sorunları karşısında profesyonel bir yardıma ihtiyacı olduğunu anlaması zordur. Ancak burada önemli olan, çocuğu soruna sahip olan ve değişmesi gereken tek aile üyesi olarak görmemektir. Terapiden olumlu sonuç alabilmek için, çocukla yapılan terapinin aileyi de kapsaması gerekir.

KAYNAKLAR

Oltmanns, T.F., Neale, J.M., Davidson, G.C. (2003). Anormal Davranışlar Psikolojisinde Vak’a Çalışmaları (Çev. Ed. İ. Dağ). Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.

Psk. Emir Emre Doğan
 
PSİKOTERAPİ
ONLINE TERAPİ
PSİKOLOJİ KONULU MAKALELER

Ana Sayfa | Hakkımızda | Bize Ulaşın | Üye Ol | Haber Arşivi | Sık Kullanılanlara Ekle Antalya Kadın Doğum
  © Her Hakkı Mahfuzdur. 2024 www.emiremredogan.com Web Tasarım